Saf suyla dolu bir havuz düşünün, sadece atlamaya davet ediyor. Sonra birinin havuza doğru yükseldiğini ve bir bardak çamurlu su döktüğünü görüyorsunuz. Bu sizin için havuzu bozar mı? Bu havuz ne kadar büyük olursa olsun, içine konan kirli su artık gerçekten berrak ve saf olmadığı anlamına gelir. Her bir su molekülünün artık bir bireyi temsil ettiğini varsayalım. Bunun yerine kirli su kullanıldığında, iki farklı kişi arasında çatışma meydana gelir. Kirli su havuzun tamamını etkilediği ve onu daha saf hale getirdiği için, ortaklık çatışması grubun tamamını etkiler.

İlişkiler

Doğru ilişki yerine, birinden diğerine, çatışma ve gerilim vardır. Bu benzetme, insanlığın birbirine bağlılığını ve sadece "birazcık" çatışmayla verebileceğiniz zararı temsil etmeyi amaçlamaktadır. Çatışma bütüne zarar verir. Domino etkisi gibi. Domino taşlarından oluşan bir ailede bir domino taşını ittiğinizde diğer domino taşları da teker teker devrilir. İki farklı insan çatışmaya girdiğinde yıkıcı etkiler yayılır.

Benden incindin. Kızgınsın ve bunu markette istediğimden daha yavaş olan kasiyerden çıkarıyorsun. Çocuğu talepkar olabilecekken ondan alıyor ve kızıyor. Çocuk artık mutlu değildir ve küçük kız kardeşini rahatsız ederek tepki verir. Basit gerçek şu ki, kötü ruh halimizle tam olarak nasıl başa çıktığımız, başkaları üzerinde katlanarak artan bir etkiye sahiptir. Sadece kasiyerle kısa konuşmayız. Etkileşimde bulunduğumuz herkese kısa davranıyoruz. Tek bir olaydaki hasarın ne kadar uzağa gidebileceği hakkında hiçbir fikrimiz yok.

Ara Bağlantı

Basit gerçek şu ki, birbirimize bağlıyız. Biz gerçekten de Bir'iz. Ho'oponopono, bütüne zarif bir şekilde şifa getirmek için basit bir strateji olabilir. Ho'oponopono'da kendinizi iyileştirerek bütünü iyileştirirsiniz. Kesinlikle "öteki" yoktur. Sadece siz varsınız. Bir ilişkide zorluk yaşadığınızı varsayalım. Partnerinizin sizi yaralamak için kullandığı şey yüzünden üzgünsünüz.

Partnerinizi iyileştirerek ortaklığınızı da iyileştirmeniz gerekir. Bu süreç nedeniyle, ortağınızın siz olduğunuzu fark etmeniz önemlidir. İyileştirdiğiniz asıl kişi kendinizsiniz. Odağınız dışarıdaki başka bir kişi değildir. Odak noktanız kendinizsiniz. Siz ve "başkası" ayrı değilsiniz, birsiniz. Başkasındaki öfkeyi iyileştirmek için, kendi içinizdeki öfkeyi iyileştirirsiniz. Bu bir kez iyileştiğinde, ilişki değişir. Başkalarıyla olan ilişkiniz değişecektir.